Neşeli parmaklarda diskleşen atlar
Onlarca semer kokan fesleğinsiz ruh
Kapılarda nöbet tutuyor terapistler
Islığın teki öksüz bırakırken tüm izmaritleri
Diğer ıslık lohusalığını alıyor efkar-ı ahbabın.
Şerbet gibi bir diken düğümlendi boğazımıza
Derdimizi çözmek değil örtmek niyetindeyiz
Ne kadar içtiğimizi matematikle değil midemizin ekşisiyle ölçmek niyetindeyiz.
O halde bir pavyon kurulsun menekşe beyazlığında ; ki sorma gitmesinler
Elvedalara özendirdiler hatrı telveden değil adımlarındaki nepotist zelzeleden sorulan dostlarımızı
Taksilerini istedikleri renkte getirdiler Konsomatrisvari bir gülüşle buyur ettiler içeri
Lakin o dostlar özgürlüğü bize değişmediler!
Helal mi olsun haram mı bulsun düşünmedik biz de
Kurduk sahneyi ki üç dört
"Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık ..."
Sultanımız da bağırdı mı bu gece ölüm yok diye
Allaaah!
Dizilsin dar kesim garsonlar,
Durmayın!
Elma soyun,şeker ekin,isterseniz dere tepe düz gidin!
Yeşer ablama votka yetiştirin! Votka!
Arnavut kaldırımı ciğersiz, saki aksi sanki
Olsun,olsun.
Keyfimiz yerinde,yerinde ne kelime
Kaburgalar fora,dertlere tahliye
Mukadderat tatlı bir kaşıntı gibi dilaltlarımızda
Bırakın fesleğen telaşla dolsun ciğerlerimize,
Destursuz girilen her kaburgaya tam bir kadeh!
Durmayın!
Tütün sarın, fıstık ayıklayın, aforizma açıklayın!
Yeşer ablama votka yetiştirin! Votka!
Mert Topuz
Mert Topuz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder