Bu Blogda Ara

24 Haziran 2017 Cumartesi

Mezarlıktaki Ayyaş Kuşun Dramı


 - mezarlıktaki ağaçlarında yalnız başlarına ölmüş bütün ayyaş kuşlara adanmıştır...

Çocuk parklarında ve mezarlık ziyaretlerinde sigara içilmez. Çocuklara değil,çocuksuluğa ayıp.Kışın soğukta ağzından duman çıkınca sigara içtiğini sanan müptezel çocukların sayısı giderek artıyor.Ve ölülere değil, ağaçlara ayıp.Fotosentezle sigaraya başlayan ağaçların sayısını bir bilseniz.
Kuşlar yem atacağınızı anladıklarında heyecanla kanat çırpıp ta gözlerinizin içine bakarlar, işte o zamanlarda da sigara içilmez. Parmaklarınızdaki koku kuşların ağzına siner. Kuşlara değil, yalnızlıklarına ayıp.Öpüşmelerden mahrum kalan kuşların hesabını kim verecek ?

Ayrıca çocuk parklarında ve mezarlık ziyaretlerinde ölünmez. Kuşlar gözlerinizin içine bakarken de ölünmez. Yahu zaten dünyada bu kadar acı varken ölünmez! Ancak şu da var ki gecenin bir köründe çocukları,ölüleri,kuşları ve sigara içmenin ve ölmenin kaidelerini düşünerek de yaşanmaz!

Nasıl olacak bu işler ? Hişşş sakin,sakin...Ne demiş şair " Hayat kısa,kuşlara benden bira." Bu işler böyle olur.Güzel olur.

Kafamız bu gece de çocuk parkı.Ha-ha-ha. Şerefe!

23 Haziran 2017 Cuma

Ne Güzel İçerdin Sen Yeşer Abla!

Neşeli parmaklarda diskleşen atlar
Onlarca semer kokan fesleğinsiz ruh
Kapılarda nöbet tutuyor terapistler
Islığın teki öksüz bırakırken tüm izmaritleri 
Diğer ıslık lohusalığını alıyor efkar-ı ahbabın.
Şerbet gibi bir diken düğümlendi boğazımıza 
Derdimizi çözmek değil örtmek niyetindeyiz
Ne kadar içtiğimizi matematikle değil midemizin ekşisiyle ölçmek niyetindeyiz.
O halde bir pavyon kurulsun menekşe beyazlığında ; ki sorma gitmesinler 
Elvedalara özendirdiler hatrı telveden değil adımlarındaki nepotist zelzeleden sorulan dostlarımızı 
Taksilerini istedikleri renkte getirdiler Konsomatrisvari bir gülüşle buyur ettiler içeri
Lakin o dostlar özgürlüğü bize değişmediler! 
Helal mi olsun haram mı bulsun düşünmedik biz de
Kurduk sahneyi ki üç dört 
"Biz Heybeli'de her gece mehtaba çıkardık ..."
Sultanımız da bağırdı mı bu gece ölüm yok diye 
Allaaah!  
Dizilsin dar kesim garsonlar,
Durmayın!
Elma soyun,şeker ekin,isterseniz dere tepe düz gidin!
Yeşer ablama votka yetiştirin! Votka!
Arnavut kaldırımı ciğersiz, saki aksi sanki  
Olsun,olsun. 
Keyfimiz yerinde,yerinde ne kelime 
Kaburgalar fora,dertlere tahliye 
Mukadderat tatlı bir kaşıntı gibi dilaltlarımızda
Bırakın fesleğen telaşla dolsun ciğerlerimize, 
Destursuz girilen her kaburgaya tam bir kadeh!
Durmayın! 
Tütün sarın, fıstık ayıklayın, aforizma açıklayın!  
Yeşer ablama votka yetiştirin! Votka! 


Mert Topuz 




10 Haziran 2017 Cumartesi

Salvador ve İsmet Anasonlar Diyarında




İçince bulanık, yazınca eksik
''Dilce susup...''
-İsmet sakin ol-
Anlayınca uzak, anlatınca yakın
''Bedence konuşulan...'' 
-Salvador!-
Tatlı tatlı yanıyoruz şefim
Acıyla marine, dostla karamelize
-Salvador kendi yağımda kavrulurken dibim tuttu-
''Kolay anlaşılmayacak...''
-İsmet bir dur gözünü seveyim-
Olgunluk derdin amortisi,
Kallavi kuyularda derdimiz diz boyu kadifemsi.
-Salvador fırçanı kurumuş kan kokusuna sürt-

Nasıl ki doğurduk kendimizi,
Ölümü de en güzel biz güzelleriz.
-Salvador iki dilim daha peynir kes gel- 
Kelime dediğin rastgele noktalar çetesi
''Kara fücur çiçekleri açmış...''
-Bu İsmet'i bir daha çağırmayın-
Salvador çizdiysen kalkalım,ben iyi değilim.


Mert Topuz